YURT MU EV Mİ?
Bir öğrencinin kafasını günlerce meşgul eden, en çetrefilli sorulardan biri şudur: “Acaba yurtta mı kalsam, ev mi tutsam.”
Ailesinin ikamet ettiği yerden farklı bir yeri kazanmış ve eğitim için memleket değiştirmek zorunda kalan öğrencilerin aşması gereken ilk sorundur bu. Bilinmeyen bir memleket, tanınmadık insanlar ve hayat şartları bilinmeyen bir şehir…
Ailesinden ayrılıp gelen öğrenciler, genelde artık özgür oldukları düşüncesinde oldukları için, özgürlüklerini tam bağımsızlık haline dönüştürmek ister ve ev tutma yoluna gider. İlk etapta, evde kalmak ve kimseye hesap vermemek, canı isteyince evine girip çıkmak ve evde daha rahat edileceği düşüncesi tüm öğrencilere cazip gelir.
Yurtlar, yemeklerinin iyi olmadığı, birçok öğrencinin birlikte yaşamak zorunda kaldığı ve disiplinli olunması gereken, bu yüzden de sanki rahat edilemeyecekmiş izlenimi bırakır genelde öğrencilerde.
Aslına bakarsanız öğrencilerin yaptığı, genelleme niteliğindeki tespitler haklılığı olan ama haklılığından daha çok yargısız infaz niteliğindeki cümlelerdir. Çünkü ülkemizde yurt konusunda o kadar çok iyileştirme yapıldı ki, artık evde bulunamayan konfor yurtlarda rahatça sağlanabilmekte.
Yurt mu, ev mi? Sorusuna gelin bir kefeye evi diğer kefeye de yurtları koyarak cevap verelim.
Güvenlik;
evde kalan öğrenci dilediği saatte evine gelebileceği için ev gözünde daha caziptir. Dilediği saatte evine gelen öğrencinin ise hiçbir güvenliği yoktur. Gecenin bir vakti evine gelirken başına gelebilecek her hangi bir olumsuzluğa karşı savunmasızdır. Yurtta kalan öğrenci ise belirlenen saatte yurduna dönüş yapacağı için sokakların daha güvenli olduğu saatte dönüş yapar bu yüzden de her hangi bir olumsuzluk yaşama riski daha düşük olacaktır. Bu güvenliğin birinci boyutu, bir de ikinci boyutu var. Evde kalan 3-4 arkadaş arasında zamanla husumetler doğması oldukça olağan bir durum. Bu husumet kimi zaman ciddi sorunlara yol açtığını ve aynı evde kalan arkadaşların birbirlerini yaralama, darp gibi olaylara sebebiyet verdiğini okuyoruz zaman zaman medyada. Yurtlarda ise aynı odada kalan iki öğrenci birbirleriyle sorun yaşadıkları zaman oda değiştirebilme imkanına sahiptir ve 24 saat nöbet tutan güvenlik görevlileri vardır. Güvenlik bir öğrencinin en çok sahip olması gereken şeydir. Hangi açıdan bakarsanız bakın hiçbir ev, yurtların sunduğu güvenlik imkanını sunamaz.
Yemek;
evde kalan öğrenci daha rahattır bu doğru ama doğru olan bir şey daha var ki; evde kalan öğrenci daha açtır. Evdeki öğrenci rahatına düşkündür ve genelde evlerde işler biraz daha “Öğrenci evi” mantığıyla yürür ve yemekler geçiştirmelik, atıştırmalık ve karnım doysun yeter niteliğindedir. Evde kalıp da düzenli yemek yapılan öğrenci evleri ne yazık ki nadirdir. Bir öğrencinin okul hayatındaki başarısı üzerinde beslenmesinin büyük payı vardır. Yurtlarda özel aşçılar her gün değişik yemekler pişirerek öğrencilerin eğitimine katkı da bulunur. Gerek özel yurtlar gerekse devlet yurtları belirli niteliklerle yemek çıkarmak zorundadır. Yurtlar sürekli denetlenmekte hijyen ve beslenme şartları kontrol edilmekte, her hangi bir sağlık sorununa karşı yemeklerin numuneleri muhafaza edilmektedir.
Temizlik;
az öncede dediğimiz gibi evde kalan öğrenci genellikle rahata düşkündür ve yazık ki o ev genelde hijyen kurallarına çok fazla uyulmayan bir evdir. Hijyenin olmadığı yerde ise hastalıkların kapıda beklediğini hepimiz biliriz. Yurtlarda ise temizlik had safhadır. Günlük olarak lavabolar ve mutfak dezenfekte edilmekte toplu kullanılan alanların düzen ve temizliğine yine günlük olarak riayet edilmektedir.
Genel konular;
evde kalan öğrenci evle ilgili bir sorun yaşadığında, ev sahibinin insafına kalır durum. Bozulan, çalışmayan düzenekler öğrencileri günlerce mağdur edebilmektedir. Yurtlarda ise öğrencinin karşısında muhatap olacağı sorumlular vardır ve akmayan sıcak su, bozulan musluk vs. gibi sorunlar yaşamazlar. Bir diğer nokta ise bu gün gençlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey olan internet, yurtlarda sınırsız ve bedavadır. Bu yüzden de evde kalan öğrenciler gibi internet için ekstra bir para ödemeleri gerekmez.
Bu saydıklarımız sadece akla ilk gelen hususlar. Listeyi daha fazla uzatmak mümkünken burada bırakmanın yeterli olduğunu düşünüyoruz. Bir kefeye evi, diğer kefeye de yurtları koyduk. Şimdi, hangi taraf ağır basıyorsa gönül rahatlığıyla onu tercih edebilirsiniz…